Arabalardaki bebek koltukları kalbi durdurabilir

Vasıta içi bebek koltukları yaşam kurtarıyor. Ama Doç. Dr. Defne Kaya, 1 yaşından küçük bebeklerin 30 dakikadan uzun süre vasıta içi bebek koltuğunda kalmasının, bebeğin kalbini durdurabileceğini söyledi.

Uzmanlar, 1 yaşından ufak bebeklerin omurga sağlığının korunması, solunum ve yürek sağlığının tehlikeye atılmaması için, vasıta içi bebek koltuklarının 30 derece eğimli olmasına, yolculukların ise 30 dakikadan fazla olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Birim Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya da, 1 yaşından minik bebeklerin, vasıta içi bebek koltuklarında 30 dakikadan daha uzun vakit oturtulmasının kalbi durdurabileceğini aktardı.

Bir araştırmaya kadar 40 derece eğime sahip araç içi bebek koltuklarında yarım saatten daha fazla oturanların, yatan bebeklere oranla kalp hızları ve soluklarının arttığını, kandaki oksijen seviyesinin de düştüğünü söyleyen Doç. Kaya, şöyle konuştu:

bebek_koltuklari

“Araştırmayla; 1 yaşından küçük 40 bebeğin; solunum frekansı, kalp hızı, kandaki oksijen ve karbondioksit seviyelerinin, araçların hareket hızlarına ve bebek koltuklarının eğimlerine tarafından değişimleri ölçüldü. en az negatif etkinin araba atıl iken 30 derece eğimli vasıta bebek koltuğu ortaya çıktı. Buna rağmen otomobil atıl olsa bile 40 derece eğimli koltuğun bebeğin solunum frekansını ve kalp hızını artırdığı belirlendi. Saatte 50 km şipşak giden bir araçta ise 40 derece eğimli bebek koltuğunda yolculuk yapan bebeğin vücudundaki oksijen miktarı %5 düşüyor.”

“BEBEĞİN YÜZÜNÜ, HARAKETLERİNİ VE NEFESİNİ DÜZENLI DENETLEME EDİN”

Doç. Dr. Defne Kaya, seyahat esnasında bebeklerin sağlığı açısından ebeveynlerin uyarı etmesi gereken noktalara değindi ve şu önerilerde bulundu:

“Bir yaşından ufak bebeklerin omurga sağlığının korunması, solunum ve yürek sağlığının tehlikeye atılmaması için araç içi bebek koltuklarının 30 derece eğimli olmasına, yolculukların 30 dakikadan pozitif olmamasına uyarı edilmeli. Hem bebeğin yüzü, hareketleri ve nefesi ahenkli olarak denetim edilmeli.”

Göbek eriten süper 4’lü!

Göbek yağları genellikle erkek tipi kilo almayla özdeşleştirilir; ama göbek bölgesi ve bel çevresi hem erkek hem de kadınlar için kilo kaybedilmesi en şiddet bölgelerin başında gelir. Göbek yağlarından kurtulmak yalnızca daha güzel görünen bir vücut için yok daha dinç almak için de son derece önemli. Bazı besinler ise göbek eritmede yardımcı oluyor. Kimisi yağları yakıyor kimisi şeker ihtiyacınızı karşılıyor. İşte o besinler…

Göbek eriten süper 4’lü!

1-KARALAHANA

Karalahana İnsan vücudundaki zararlı maddelerin atılmasında yardımcıdır. İştah açıcılığının yanında idrar söktürücü ve kabızlık önleyicidir. Bu sebze A, C ve K vitaminleri içermesinin yanı sıra bununla beraber kalsiyum ve potasyum için de harikulade bir kaynak.

gobek_eriten_limon

2- LİMON

Limon Karaciğere detoks uygulanması göbek eritme açısından çok önemlidir. çünkü bitkin bir karaciğer yağları etkili bir şekilde yakamaz ve bel çevresinde depolanmasına neden olur. Sabahları bir kadeh limonsu su içerek güne açtırmak bedeninizi toksinlerden arındırıp size sağlık ve enerji verir.

3-MUZ

Muz, yüksek miktarda potasyum içerir. Potasyum, vücudun doğal mineral dengesinin düzeltilmesine ve fazla sıvının atılmasına takviye eder. Diyetinizde fazla fazla sodyum alıp çok az potasyum aldığınızda bu iki mineralin dengesi bozulur ve su toplanması yaşanır. Pozitif sodyum, vücudunuza fazla akışkan birikmesi sonucunu getirir. Oysa özellikle muz yemeniz, günlük 4 bin 700 mg’lık potasyum ihtiyacınızı karşılamanızı sağlar.

4-ANANAS

Ananas diyetlerde her mevsim uygulanabilen ve leziz bir meyvedir. Ananasta yer alan lifler hem uzun zaman tok tutar hem de mide ve bağırsakları çalıştırarak ekstra kalori harcanmasına olanak sağlar. Ananas, keza karnınızın düz kalmasına destek eder ayrıca de şeker ihtiyacınızı karşılar.

Kaynak: posta.com.tr

Ses kısıklığı çözümü suya üfleme

Ses felci geçiren, ses kısıklığı yaşayan ve ses tonundan memnun olmayan kişiler suya üfleme tekniği cihazı ile yapılan terapiyle, istediklere sese kavuşabiliyor

Ses kısıklığı çözümü suya üfleme

Suya üfleme tekniğinin fazla uzun yıllardır bilhassa Kuzey Avrupa ülkelerinde kullanılan bir usul olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Murat Koç “Bu cihazlar sayesinde suya üfleme tekniği daha pratikleşerek yaygınlaştı. Burada amacımız hastaya ses terapisi ile sesinin tonunu değiştirmek ve ses kalitesini artırmak. Hem kişiye uygu, anlaşılır ve pürüzsüz bir sese ulaşmasını amaçlıyoruz. Hastalarımız başlıca ses teli felçli olan hastalar veya sesinde herhangi bir sorunu olmayıp sesini jurnal hayatta kullanması gereken imam, müezzin, hoca, ses sanatçıları ve çağrı merkezi çalışanları ses kısıklığını en çok yaşamış gruplar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tedavinin başlangıcında haftada bir 4 hafta süreç boyunca görüşüyoruz. Ama yeni bir sese ulaşma süreci, sıradan 6 ay sürmektedir” ifadelerini kullandı.

“SES TERAPİSİNİN ÇOK FAYDASINI GÖRDÜM”

Ses terapisi alan Hayrisan Gökmen (53) ise, “Tiroit kanseriydim. Çok şükür hayata döndüm. Şu Anda ise ses tellerim felç olmuş. Ses terapisinin fazla faydasını gördüm. Su içemezdim, derhal suyumu içebiliyorum.” diye konuştu.

Olcay AKICI/ KAYSERİ, (DHA)